ADANA TUFANBEYLİ İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

ÇANAKKALE ZAFERİNİN 100.YILI DOLAYISIYLA KUTLAMA ve ŞEHİTLERİ ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ

18 Mart Çanakkale Zaferinin 100. Yılı ve Şehitleri Anma günü dolayısıyla Kutlama ve Anma programı düzenlendi. Şehitleri Anma ve Çanakkale Zaferinin 100. Yıl dünümü kutlama ve anma Programına İlçe Kaymakamı Serdar DEMİRHAN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdal GÜRÇINAR  İlçe Garnizon Komutanı Ütğm. Yasin MERTCAN, İlçe Belediye Başkanı Remzi ERGÜ, diğer kurum amirleri, Şehit Yakınları, Gazilerimiz ve vatandaşların katımlıyla gerçekleşti.
ÇANAKKALE ZAFERİNİN 100.YILI DOLAYISIYLA KUTLAMA ve ŞEHİTLERİ ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ

Program ilçe girişindeki şehitlik Anıtında Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayıp daha sonra Belediye Hizmet Binası zemin katında Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği için tahsis edilen odanın açılışı ile devam etti.

Program Tufanbeyli Ortaokulunda düzenlenen günün anlam ve önemini anlatan sunular, şiirler, slayt ve tiyatro gösterileri ile devam etti. Programda konuşma yapan İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Erdal GÜRÇINAR   Çanakkale savaşının topla, tankla, silahla, uçakla, parayla veya asker çokluğuyla kazanılmamıştır. Çanakkale bu memleketin iyi yetişmiş imanlı evlatları sayesinde kazanılmıştır. Yani Çanakkale maneviyatın materyalizme karşı zaferidir. Seyit Onbaşının 276 kiloluk top mermisini kaldırıp top namlusuna sürmesi en güzel örneklerindendir.
Çanakkale ‘Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder.’ (Muhammed 7) ayetinin tecellisidir. Çanakkale 5. Ordu komutanı Alman general Liman Von Sanders, Mehmetçiğe soruyor:
-Niçin savaşıyorsunuz?
-Allah rızası için.
Bütün Mehmetçiklerden hep bu cevabı alan Alman general: ‘Evlatları Allah rızası için çarpışan bir millet ebediyyen var olur.’ Diyor.
Ordumuz, dünyada peygamberinin adını kendine ad olarak alan tek ordudur.
Kumandan rüyasında Peygamber Efendimizi görüyor ve Peygamberimizin rüyasında tarif ettiği şekilde 26 mayını döşettiriyor. Bu sayede düşman donanmasına ummadıkları anda en büyük darbeyi vuruyor.
Çanakkale, Bağdat’tan Bosna’ya, Mekke’den Filistin’e tüm İslam ülkelerinden gelen askerlerin mücadelesiyle müdafaa edilmiştir. Çanakkale İslam birliğinin haçlılara karşı kazandığı bir zaferdir. Çanakkale gösterdi ki, tüm dünya tüm maddi zenginliği ve teknolojisini birleştirse de; Müslümanlar birleştiği zaman; haçlılar asla galip olamayacaklardır.
Çanakkale ‘İman varsa imkan da vardır; inanç ve azim tekeden süt çıkarır.’ Sözlerinin yaşandığı yerdir. Tüm imkansızlıklara rağmen, inançla ve azimle yapılan mücadele sonunda imkansız görünen zafer elde edilmiştir.
Çanakkale kahramanı Seyit Onbaşı’nın kızı diyor ki; ‘Ben küçüktüm anam ve dezzem babama sen ne yaptın ki herkes seni konuşuyor, bize de anlat diyorlardı. Babam ise anlatamam. İnsan hiç yaptığı iyiliği anlatır mı? Diyordu.’ Çanakkale’de büyük bir kahramanlık gösteren Seyit Onbaşı kendi hanımına bile yaptığını anlatmamıştı. Bu ne büyük bir insanlık değil mi? Şimdiki insanlar ise, küçücük bir iyilik yaptıklarında kanal kanal dolaşıp televizyon ekranlarında şov yapıyorlar.
Komutanları Seyit Onbaşı’yı ödüllendirmek için bir istekte bulunmasını ve isteğinin yerine getirileceğini söylerler. Seyit Onbaşı kabul etmez. Ben bunu karşılık beklemek için yapmadım, der. Komutanları çok ısrar edince der ki; ‘Komutanım o zaman bana günde bir ekmek veriyorlar karnım doymuyor, söyleyin iki ekmek versinler, der.’ Seyit Onbaşı’ya günde iki ekmek verilir. İkinci gün Seyit Onbaşı komutanına gelerek, iki yerine günde bir ekmek verilmesini ister. Komutanı nedenini sorunca; ‘Komutanım siperdeki arkadaşlarım bir ekmek yerken ikinci ekmek boğazımdan aşmıyor.’ Cevabını veriyor. İşte Çanakkale Seyit Onbaşı gibi samimi, iyi yürekli, paylaşımcı insanların sayesinde kazanıldı. Acaba yerinde biz olsak ödül olarak ne isterdik?
Seyit Onbaşı savaştan sonra memleketine döndü ve hamallık yaparak hayatını sürdürdü. Bakımsız olan vücudunu üşüterek verem oldu ve veremden vefat etti. Ömrü hep açlık ve sefaletle geçti. Bu halde olmasına rağmen kaymakamlığın vermiş olduğu maaşı hiç kullanmadı. Rızkını alın teriyle kazanmayı tercih etti.
Seyit Onbaşının kızı: ‘Babam geriye hiçbir şey bırakmadı. Zaten bir şeyi de yoktu. Ama iyiliği, doğruluğu ve mertliği bıraktı bize…’ diyor.
Günümüzde devlet malını hak etmediği halde yemek için türlü türlü oyunlar çevirenler acaba Seyit Onbaşı gibi dedelerimizden hiç mi örnek almadılar.
Seyit Onbaşıyı anlayamayanlar, yaşamını kavrayamayanlar, inancını, görüş ve düşüncesini taşıyamayanlar; bunları kendi yaşamına aktaramayanlar, Çanakkale’yi anlayamazlar.

 

Çanakkale Zaferinin 100. Yılı dolayısıyla Şehitlerimizin Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhları Şad mekânları Cennet olsun. . Programın hazırlanmasında emeği geçen Tufanbeyli ortaokulu idarecilerimize, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum diyerek konuşmasını sona erdirdi.

Kızıltepe Cad.Tufanbeyli / Adana - 0 322 781 83 85

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.